sayfa içeriği
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri hukuku ile ilgili konularda bilgi sunumu
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri Hukuku ile ilgili hususlarda bilgi sunumu
BÖLÜMLER
HABER BAŞLIKLARI

Altı aylık başvurusu süresinin geçirilmesinden sonra yapılan bir başvurunun süre yönünden reddi

AİHM KARARI: Altı aylık başvurusu süresinin geçirilmesinden sonra yapılan bir başvurunun süre yönünden reddine dair
Değerli Ziyaretçiler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin altı aylık başvurusu süresinin geçirilmesinden sonra yapılan bir başvurununsüre yönünden reddine ilişkin bir kararını sizlere bilgi için sunmak istiyoruz. Başvuruda, askerde iken engelli hale gelen Sabri Günes, 15 bin TL tazminat talebinde bulunmuş, Askeri Yüksek Mahkemesinde bilirkişi incelemesi sonrasında 27438 TL.lik maddi zarar hesabı yapılmıştır. Davacı aradaki fark için ek dava açmış, bu dava ise ıslah anlamın geldiği ve bunun mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacının KD. talebinin de reddi sonrasında, AİHS’nin 6. maddesi uyarınca, adil yargılanma hakkından yoksun bırakıldığını ve mahkemeye erisim hakkının ihlal edildiğini iddia miş ve AİHM.ne başvurmuştr.

OLAYIN AÇIKLAMASI VE KARAR ÖZETİ AŞAĞIDADIR:

Sabri Günes, AİHS’nin 6. maddesi uyarınca, adil yargılanma hakkından yoksun bırakıldığını ve mahkemeye erisim hakkının ihlal edildiğini iddia etmektedir.

Ayrıca, 13. madde (etkili basvuru hakkı) ile birlikte dikkate alındığında, AİHS’nin 2. maddesinin de ihlal edildiği yönünde sikâyette bulunmustur.

OLAY: Basvuran, askerlik hizmetini yaparken yaralanmıstır. 30 Ekim 2001 tarihinde hastaneye yatırılmıs ve daha sonra sağ dizinden çok sayıda ameliyat geçirmistir. Su anda kalıcı sakatlığı bulunmaktadır. 7 Nisan 2003 tarihinde basvuran, kalıcı sakatlığı ile ilgili olarak Savunma Bakanlığı’na tazminat talebinde bulunmustur.

İdari yetkililer tarafından bu talebin zımni olarak reddedilmesinin ardından basvuran, askerlik hizmeti sırasında gerçeklesen sakatlığı ile ilgili olarak, 12 Ağustos 2003 tarihinde Askeri Yüksek Đdare Mahkemesinde tazminat istemiyle dava açmıstır.

Maddi tazminat olarak 15,000 Türk Lirası (TRY- yaklasık 9,400 Euro (EUR)1) ve
manevi tazminat olarak yine aynı tutarı talep etmistir.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından istenen iki bilirkisi raporu dava dosyasına eklenmistir. 12 Mart 2004 tarihli ilk raporda %5 oranında bir sakatlık olduğu sonucuna varılmıstır. 11 Mayıs 2004 tarihinde basvurana tebliğ edilen 30 Nisan 2004 tarihli ikinci raporda, basvuranın maddi zararının 27,438 TRY (yaklasık 17,150 EUR) tutarının üzerinde olduğu sonucuna varılmıstır.

İdari yetkililer tarafından bu talebin zımni olarak reddedilmesinin ardından
basvuran, askerlik hizmeti sırasında gerçeklesen sakatlığı ile ilgili olarak, 12 Ağustos 2003 tarihinde Askeri Yüksek Đdare Mahkemesinde tazminat istemiyle dava açmıstır.

Maddi tazminat olarak 15,000 Türk Lirası (TRY- yaklasık 9,400 Euro (EUR)1) ve manevi tazminat olarak yine aynı tutarı talep etmistir.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından istenen iki bilirkisi raporu dava dosyasına eklenmistir. 12 Mart 2004 tarihli ilk raporda %5 oranında bir sakatlık olduğu sonucuna varılmıstır. 11 Mayıs 2004 tarihinde basvurana tebliğ edilen 30 Nisan 2004 tarihli ikinci raporda, basvuranın maddi zararının 27,438 TRY (yaklasık 17,150 EUR) tutarının üzerinde olduğu sonucuna varılmıstır.

7 Temmuz 2004 tarihinde gerçeklesen açık durusmada, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından aynı gün karar verilmistir. Mahkeme, basvuran lehine karar vererek, basvuranın talep ettiği 15,000 TRY tutarındaki maddi tazminatın tamamının ödenmesine hükmetmistir. Ayrıca manevi tazminat olarak da 2,000 TRY ödenmesine hükmetmistir. Mahkeme, özellikle 30 Nisan 2004 tarihli rapor sonuçlarının hem belirleyici hem de içtihadında kabul edilen kıstaslara uygun olduğu kanaatine varmıstır.
Basvuran, 21 Kasım 2004 tarihinde kalıcı sakatlığına iliskin ek tazminat için Savunma Bakanlığı’na basvurmustur. Basvuran, 27,438 TRY tutarında maddi zarara uğradığı sonucuna varan 30 Nisan 2004 tarihli raporu, 11 Mayıs 2004 tarihinde aldığında, ilk defa uğradığı maddi zararın boyutunu anladığını ileri sürmüstür.

29 Mart 2005 tarihinde, idari yetkililer tarafından bu talebin zımni olarak reddedilmesinin ardından basvuran, 30 Nisan 2004 tarihli bilirkisi raporuna dayanarak, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde 12,438 TRY (yaklasık 5,600 EUR) tutarında, yeni bir ek tazminat talebinde bulunmustur. 30 Nisan 2004 tarihli bilirkisi raporunu 11 Mayıs 2004 tarihinde aldığını ve uğradığı zararın gerçek boyutunu bu tarihten sonra anladığını ileri sürmüstür.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 22 Haziran 2005 tarihinde aldığı karar ile, basvuranın yeni talebini baslangıçtaki tutarın ıslahı olarak değerlendirmis ve gecikmeli olduğu gerekçesiyle reddetmistir.

Basvuran, 9 Eylül 2005 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunmustur. Basvurana 28 Kasım 2005 tarihinde tebliğ edilen 16 Kasım 2005 tarihli karar ile, basvuru Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi tarafından reddedilmistir.

Sabri Günes, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin gecikmeli olduğu gerekçesiyle ek tazminat talebini ret kararı ile, mahkemeye erisim hakkı ve AİHS’nin 6. maddesi 1. paragrafı anlamında adil yargılanma hakkından mahrum bırakıldığını iddia etmistir. Ayrıca, 13. madde ile birlikte, AİHS’nin 2. maddesinin de ihlal edildiği yönünde sikâyette bulunmustur.

Sonuç: Söz konusu davada Askeri Yüksek Đdare Mahkemesinin 16 Kasım 2005 tarihinde aldığı kararın basvurana 28 Kasım 2005 tarihinde tebliğ edildiği
görülmektedir. AİHS’nin 35. maddesinin birinci paragrafında öngörülen süre bu tarihten itibaren, diğer bir deyisle 29 Kasım 2005 tarihinde islemeye
baslamıs ve 28 Mayıs 2006 tarihinde gece yarısı sona ermistir. Basvuru yukarıda belirtilen sürenin dolmasının ardından 29 Mayıs 2006 tarihinde yapılmıstır.

AİHM açısından, altı aylık sürenin bitim tarihi olan 28 Mayıs 2006’nın Pazar gününe denk gelmesi ve bu durumda iç hukuk teamülleri uyarınca sürelerin izleyen çalısma gününe uzatılıyor olması sürenin bitim tarihinin
hesaplanmasını etkilemez. AİHM altı aylık süreye uygunluk hususunun AHS’ye ait kriterler uyarınca belirlendiğini vurgulamaktadır. Buna ek olarak söz konusu davada AİHS’nin 35. maddesinin birinci paragrafında öngörülen süre açısından, AİHM’nin bu bağlamdaki içtihatları hakkında bilgi sahibi olması gereken bir avukat tarafından temsil edilen basvuranın, sürenin bitis tarihinin çalısma gününe denk gelmediğini öngörememesi ve buna uygun hareket edememesi için geçerli bir neden yoktur. (bkz., örneğin yukarıda atıfta bulunulan Otto, ve yukarıda atıfta bulunulan Büyükdere ve Diğerleri, § 10).

Sonuç olarak, söz konusu basvuru AİHS’nin 35. maddesinin birinci paragrafı uyarınca nihai yerel kararın tebliğ edilmesinden sonra altı aylık süre dolduktan sonra yapıldığından, AİHM davayı esas bakımından inceleyemez.

Kararın tam tercümesini görmek için tıklayınız. (Tercüme Adalet Bakanlığı sitesinden temin edilmiştir.) 
SABRİ GÜNEŞ, V. TÜRKİYE, BAŞVURU NO: 27396/06, BÜYÜK DAİRE, KARAR TARİHİ: 29.6.2012 
Site Haritası
Site Yöneticisi


Avukat Orhan ÇELEN


Korkut Reis Mah. İlkiz Sok.
Fatih Apt. No: 20/14

06430 Sıhhıye-ANKARA
TÜRKİYE           
TEL: 0 542 427 44 72
         0 312 229 97 57

Jandarma subayı iken ANKARA Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi ve 1983 yılında sınıf değiştirerek askeri hakimliğe geçti. Askeri savcı, askeri hakim, adli müşavir yrd., disiplin sb.lığı, şb. md.lüğü gibi çeşitli görevlerde bulundu. (E.) Hakim Alb. Orhan ÇELEN; Şubat 1999’da kendi isteğiyle KKK.lığından emekliye ayrıldı. Halen ANKARA Barona kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam129
Toplam Ziyaret1376241
Saat
Hava Durumu
Sitemize destek verin
Resimli özlü sözler

Üyelik Girişi