sayfa içeriği
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri hukuku ile ilgili konularda bilgi sunumu
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri Hukuku ile ilgili hususlarda bilgi sunumu
BÖLÜMLER

İDARİ DAVA AÇMA SÜRESİ

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde Dava Açma Süresi:

(Üstte resmi sunulan ve E.Hak.Alb. Orhan ÇELEN tarafından yayınlanan Kitabın 1569-1570 inci sayfalarından, kendi özel izni ile alıntıdır.)

             İdari dava açma süresi "hak düşürücü süre"dir. Süresinde kullanılmayan dava hakkı düşer ve yargı yolu kapanır. Usul hukukuna ilişkin olması nedeniyle idar yargı yeri, açılan davada sürenin geçirilip geçirilmediğini re'sen araştırır. Altmış günlük dava açma süresi, uyuşmazlığın doğduğu kanunda bu konuda özel bir süre verilmemiş ise geçerlidir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gündür. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlardaki hükümlere göre ilan yolu ile bildirim yapılan hallerde, özel kanunda aksine hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihinden itibaren onbeş gün sonra başlar(1602 S.K. 40/1.fıkra). Bir idari işlemin ilgiliye tebliğinden sonra, aynı işlemin ikinci kez tebliği özel ya da genel bir  dava açma süresi başlatmaz.[1] Kanuna göre ilanı gereken düzenleyici ve genel tasarruflara karşı, ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabilir. Ancak bu tasarrufların kendilerine uygulanması üzerine, ilgililer düzenleyici tasarruf veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açmakta muhtardırlar. İlgililer ayrıca; düzenleyici tasarrufun kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir düzenleme yapılmasını uygulamadan itibaren altmış gün içinde idareden isteyebilirler. Bu isteklerinin reddi veya altmış gün içinde cevap verilmemesi halinde altmış günün bitiminden itibaren isteklerinin yerine getirilmemesi yolundaki işleme karşı altmış gün içinde dava açabilirler.  Düzenleyici tasarrufun kaldırılmaması, değiştirilmemesi veya dava yoluyla iptal edilmemiş olması bu tasarrufa dayalı işlemin iptaline engel olmaz(1602 S.K. 40/2.fıkra).                                           

             Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Genel Kurulu 5.12.1983 tarih ve E. 1983/1, K. 1983/17 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında, hangi hallerin yazılı bildirim sayılacağı hususunda ilke olabilecek kararları şu şekilde sıralamıştır.[2]

             “- İdarece tebliği zorunlu ve tebliğ edilmeden uygulama imkanı bulunmayan işlemlerde, tebliğ suretiyle yazılı bildirimin yapılması şartı aranmalıdır.

             - idarenin tebliğle kendi kendini sınırlayarak bağladığı ve fakat tebliğ edilmeden uygulama imkanı bulunmayan işlemlerde, gene tebliğ suretiyle yazılı bildirimin yapılması şartı aranmalıdır.

             - ihtiyari başvurma yoluna gidilmesi, yazılı bildirimin yapıldığının bir karinesidir. Uyuşmazlık konusu idari işlem tarihi belirtilerek imza karşılığı tebliğ edilmemiş yahut Tebligat Kanununa göre geçerli bir tebligat yapılmamışsa, bu takdirde ihtiyari başvuru tarihi yazılı bildirim tarihi olarak kabul edilmelidir.

             Sayılan hallerin dışındaki işlemlerde ise, işlemin uygulanması, bu uygulama ile kişinin statüsünde bir değişiklik olması ve bu değişikliğin kişi tarafından bilinmesi halinde, uygulama tarihi yazılı bildirim tarihi olarak kabul edilmelidir.

             Yukarıda sıralanan esaslara göre; öğrenme (muttali olma) hususunun yazılı bildirim olarak kabulü, ancak istisnai hallere inhisar etmekte ve istisnalar dışındaki hallerde yazılı bildirimin tebliğ suretiyle yerine getirilmesi zorunlu olmaktadır.”



[1]     Karavelioğlu, Celal: A.g.e., s. 247

[2]     Bkz: Resmi Gazete: 30.4.1984, s. 18387; Ayrıca bkz: AYİM. Dergisi, S.10, s. 167; Özbakan, Hulusi: TSK. Personel Kanunu, A.g.e., s. 439.



Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Site Yöneticisi


Orhan ÇELEN


TEL: 0 542 427 44 72
     

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam285
Toplam Ziyaret1443788
Saat
Hava Durumu
Sitemize destek verin
Resimli özlü sözler

Üyelik Girişi
HABER BAŞLIKLARI